ℓiѕєℓiℓєяiη вυℓυşмα ησктαѕι
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


       ℓiѕєℓiℓєяiη вυℓυşмα ησктαѕιHoşgeldiniz :
En son ziyaretiniz : Perş. Ocak 01, 1970
Mesaj Sayınız : 0

 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Eminönü....

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
4EvadueS
Admin
Admin
4EvadueS


<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 136 <b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 04/04/10 <b>Yaş</b> Yaş : 30 <b>Nerden</b> Nerden : Kocaeli
Kişi sayfası
Başarı Puanı:
Eminönü.... Imgleft40/50Eminönü.... Emptybarbleue  (40/50)
Seviye:
Eminönü.... Imgleft45/50Eminönü.... Emptybarbleue  (45/50)
Güçlülük:
Eminönü.... Imgleft0/0Eminönü.... Emptybarbleue  (0/0)

Eminönü.... Empty
MesajKonu: Eminönü....   Eminönü.... Icon_minitimeÇarş. Nis. 07, 2010 7:42 pm

İstanbul'un tarihi yarımada olarak bilinen kısmında yer alan Eminönü
ilçesi kuzeyden Haliç, güneyden Marmara Denizi, doğudan İstanbul boğazı
batıdan ise Fatih ilçesi ile çevrilidir. İlçe bütünüyle İstanbul
kentinin tarihi çekirdeği olan suriçinde yer alır ve merkezi alanın en
canlı bölgelerinden birini oluşturur. Osmanlı döneminde Deniz Gümrüğü ve
Gümrük Eminliğinin burada bulunması sebebiyle Eminönü adını alan ilçe,
Fatih ilçesiyle birlikte cumhuriyetin ilk yıllarında İstanbul'un merkezi
ilçesi olmuştur. Nüfusu 1955 yılına kadar artmaya devam eden Eminönü
ilçesi'nin önemli semtleri, zamanla konut alanı olmaktan çıkıp, ticaret
bölgesine dönüşünce, azalma sürecine girmiştir. 1990 yılında 83.444 olan
nüfusu, son Nüfus Sayımında 55.548 olarak tespit edilmiştir. Yüzölçümü 5
km2' dir. Nufus 55.635 (2000 nüfus sayımına göre)

Bizans Dönemi

İstanbul’un Haliç girişinde, kentin kurulduğundan bugüne var olan
limanın, Sirkeci’yle birlikte önemli bir bölümünü Eminönü Semti
oluşturmaktadır. Kent yaşamının önemli bir odağı olduğu kadar, dünyanın
en önemli limanlarından birinin merkezi olan bu semt, Unkapanı yolu
üzerinde yer alan İstanbul Ticaret Odası’nın binası ile Sirkeci
arasındaki kıyı şeridi ve onun hemen arkasındaki çarşı bölgesini
kapsamaktadır. Semtin Bizans döneminde “Neorin Kapısı” (Başçe Kapısı)
ile “Porta Drungari” (Odun Kapısı) arasındaki kıyı ve liman bölgesi
olduğu kaynaklardan anlaşılmaktadır. Byzantion’unilk kurulduğu yerin
bugünkü Topkapı Sarayı çevresi ile Sarayburnu ve Sirkeci bölgesi olduğu
sanılmaktadır. Sarayburnu’nun batısından başlayarak Sirkeci-Eminönü
sahilinin tümüyle liman olduğu, Sirkeci Garı’nın bulunduğu kesimin
sonradan dolduğu bilinmektedir. Bizans devrinde bugünkü Sirkeci ve
Cağaloğlu’nun kuzey kesimlerine “Eugeniu” denilmekteydi. Bölge günümüzde
Topkapı Sarayı’nı çevreleyen surların bulunduğu yerde olması gereken
Byzantion surlarının hemen dışında; Septimus Severus surunun içinde
kalıyordu.

Bizans İmparatorluğu Dönemi'nde, Neorion Limanı zamanla dolmuş, 697’de
imparator Leontios tarafından temizletilmiş, bu sırada çıkarılan
cüruftan kaynaklandığı ileri sürülen bir veba salgını kenti kasıp
kavurmuştu. 10. yüzyıldan sonra Cenevizliler ve Pisalılar başta olmak
üzere Latin kolonileri, Eminönü-Sirkeci civarında imtiyazlı bölgeler
elde edip buralara yerleşmişler ve limanda kendi ticaret iskelelerini
kurmuşlardır. Eminönü ile Sirkeci arasında, Yeni Cami’nin hemen
arkasında bulunan Bahçekapı Semti, adını İstanbul’un deniz surlarının
Haliç ağzına açılan kapılarından biri olan “Bahçe Kapısı”ndan
almaktadır. Bizans döneminde bu kapıya “Porta Neorion” denildiği
belirtilmektedir. Bu kapının çevresindeki nüfusun çoğunluğunu o dönemde
Museviler oluşturduğundan, kapıya “Porta Hebraica” ya da “Porta Judeca”
denilmiş, Türkler tarafından ise Çıfıt Kapısı (Şuhut Kapısı) olarak
adlandırılmıştır. Bizans Dönemi'nde bu kapının yakınında bir kule
olduğu, Haliç’in ağzına gerili zincirin bir ucunun kuleye, diğer ucunun
da Galata Kulesi’ne bağlı bulunduğu rivayet edilmektedir. Kapının
yerinin bugünkü Yeni Cami arkasında Arpacılar Caddesi üzerinde olduğu
sanılmaktadır.

Osmanlı Dönemi

Bizans Dönemi'nde olduğu gibi, Osmanlı Dönemi'nde de kentin ithal ettiği
malların boşaltılıp, saklandığı, binlerce denizci ve tüccar ile onlara
hizmet verenlerin işlerini gördüğü yoğun bir iş merkezi olmaya devam
eden Eminönü, aynı zamanda İstanbul'un büyük bir liman semti idi.
Dolayısıyla bu bölgede çok sayıda yer alan dini anıtların yanında,
hanlar ve çarşılar da yoğun bir alanı kaplamaktaydı. Özellikle meydanı,
pek çok yabancı seyyahın gravüarlerine konu olan Eminönü'nün deniz
tarafından bakıldığında farkedilen eski hali, limanın sıkışık, insan ve
etkinlik dolu atmosferi, deniz üzerinde sandallar, ilginç profilleriyle
büyük kayıklar, Yeni Camii'nin muhteşem silüeti, deniz kenarına sıkışmış
ahşap dükkanlardan oluşan mimari karakteri oldukça değişikliğe
uğramıştır. Bu değişimde İstanbul'u birbirine bağlayan özellikle Galata
Köprüsü'nün rolü büyüktür. Böylece eskiden kıyıda oluşan kent mekanı,
Galata'ya doğru uzanan bir şekillenmeye yönelmiştir. Buharlı gemilerin
yapılmaya başlanması, Şirket-i Hayriyye, Sultan Abdülaziz Dönemi'nde
demiryolunun Sirkeci'ye geliş, tünelin yapılması, atlı ve daha sonra da
elektrikli tramvaylar, 19.yy. sonunda Galata ve Sirkeci'de yapılan yeni
rıhtımlar ve depolar, Eminönü'nün ve meydanının görüntüsünü tümüyle
değiştirmiştir. Eminönü İlçesi'nin önemli semtlerinden biri olan
Sirkeci, Osmanlı Dönemi'nde Topkapı Sarayı'na yakın oluşu, sonra da
Babıali'nin, yani hükümet konağı merkezinin iskelesi olması sebebiyle
önemini korumuştur. Bu yöre hem ulaşım, hem de ticaret açısından
Babıali'nin denize doğru uzantısı durumundaydı. Demiryolları ve Sirkeci
Garı'nın yapılması buranın daha da önem kazanmasına yol açtı. Gar, semTe
farklı bir canlılık ve işlev kazandırdı.

Bu dönemde Bahçekapı'nın, sadrazamlığa terfi edenlerin saraya hava
yastığıürülmek üzere geçirildikleri kapı olduğu bilinmektedir. Kente
getirilen zahire ve her türlü ticari metanın da bu kapıdan geçirildiği
kaynaklarda belirtilmektedir. Akşamları şehir kapıları kapandıktan sonra
geç kalanların şehre girdikleri kapı da burası idi. 1569'da
Demirkapı'dan başlayıp Bahçekapı'ya kadar uzanan yangında semtin Yahudi
Mahallesi bütünüyle yanmış, kapı ve çevresindeki surlar 1865 yangını ve
sonra da yol genişletme çalışmaları sırasında yıktırılmıştır. Eminönü
İlçesi'nin Cağaloğlu Semti Evliya Çelebi'nin belirttiğine göre,Osmanlı
Dönemi'nde Ekabir Saraylarının bulunduğu bir semtti. Bunda semtin saraya
yakın oluşunun önemli payı olmalıdır. 16. yüzyılın son çeyreğinde
sadrazamlık yapan Çiğalazade Sinan Paşa'nın sarayının ve yaptırdığı
hamamın bu bölgede bulunması semtin "Çiğalaoğlu" adını almasına sebep
olmuştur. Çiğalaoğlu adı daha sonra halkın ağzında "Cağaloğlu"na
dönmüştür. Osmanlı devletinn sadaret makamı ve devletin yönetim merkezi
olan Babıali'nin varlığı semte daha 18. yüzyıldan itibaren özellik
kazandırmış ve burası Osmanlı bürokrasisinin, sadaret mensuplarının,
paşaların yaşadığı bir bölge halini almıştır. 1870'lerden sonra ise
Cağaloğlu, Türk Basının merkezi haline gelmeye başlamıştır.

Cumhuriyet Dönemi

Osmanlı döneminde Eminönü meydanının mimari karakterinin değişmesinde
Sirkeci Garı'nın yapılması, Dördüncü Vakıf Han ve Postane gibi yapılar
ile Sultan I. Abdülhamid döneminin ticarit yapılarının da tesiri vardır.
Ancak Eminönü'nün 19. yüzyıldaki fiziki yapısı, asıl Cumhuriyetin
ilanından sonra, özellikle Vali ve belediye Reisi Lütfi Kırdar zamanında
(1938-1949) değişmeye başlamıştır. Yeni Camii'nin önündeki yapılar,
köprü için bilet kesen kulübeler ortadan kaldırılarak meydan açılmıştır.
Mısır Çarşısı'nın etrafı açılarak, restore edilmiş, 1955-56 yıllarında
Unkapanı-Eminönü yolunu açma çalışmaları sırasında balıkçı ve
meyhaneleriyle ünlü Balıkpazarı da yok olmuştur. Eminönü'nün eski
silüeti bir ölçüde 1986 yılına kadar ayakta kalabilmişse de 1984-89
yılları arsında, Haliç uygulamaları sırasında Yemiş İskelesi ve çevresi
tamamen ortadan kalkmıştır. 1980'li yıllarda ise meydanda yapılan yaya
köprüleri semtin eski karakterini bozmuştur. 20. yüzyılın ilk yarısı
boyunca Sirkeci, ucuz otellerin, gurbetçilerin nakliyat şirketlerinin
merkezi olmuştur. Özellikle Gar'ın arkasındaki oteller gurbetçilerin
mekanıydı. Ayrıca etrafta küçük lokanta, büfe ve işyerleri de mevcuttu.
Ancak Sirkeci, tarihin her döneminde rıhtım olarak hizmet vermiştir.
Diğer yandan Babıali caddesi ve onun devamı olan Ankara Caddesi'nden
aşağı, denize ve Galata köprüsüne inen trafiğin bağlantı noktası olma
özelliğini yine her dönemde korumuştur.

1957-59'da açılmaya başlanan Sirkeci-Florya sahil yolu Sarayburnu'nu
sahilden dolaşarak Sirkeci trafiğinin hafiflemesini sağlamıştır.
1960'lardan sonra Sirkeci'deki ucuz otellerin Laleli-Aksaray semtlerine
kaymasıyla, semtte ticaret ve iş merkezi niteliği ağır basmıştır. Semtin
sahil kesiminde Bandırma-Mudanya, İzmir vb. seferleri yapan vapur ve
feribot iskelesi ile Sirkeci Garı'nın karşısına gelen kısımda
Harem-Sirkeci araba vapuru iskelesi yer almaktadır. Eminönü İlçesi'nin
Bahçekapı semti 1960'lara kadar konutların da bulunduğu bir bölge iken
daha sonra tamamiyle bir ticaret merkezi haline gelmiştir. Galata
köprüsünün ayağının doğusunda, Eminönü meydanından Sirkeci'ye doğru
şehrin Rumeli yakasını, Anadolu yakasına ve Boğaziçi'ne bağlayan şehir
hatları vapur iskeleleri sıralanmıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra
Cağaloğlu semtinin siyasal nitelik ve ağırlığını kaybetmiş olduğunu
görmekteyiz. Ancak Osmanlı döneminde olduğu gibi bu dönemde de basın
merkezi olma özelliği öne çıkmıştır.

İlçenin belli başlı semtleri: Eminönü, Sirkeci, Bahçekapı, Cağaloğlu,
Sultanahmet, Süleymaniye, Çemberlitaş, Çarşıkapı, Beyazıt, Laleli,
Kadırga, Gedikpaşa, Kumkapı, Çatladıkapı ve Mahmutpaşa'dır. Bizans,
Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde cazibesinden hiçbir şey kaybetmeyen
ilçe, sınırları içinde çok önemli tarihi ve turistik eser barındırır.
Sadece ülkemizde değil dünyada da eşine az rastlanan bu eserlerden
bazıları şunlardır: Sultanahmet ve Beyazıt Meydanları, Dikilitaş,
Burmalı ve Örmeli Sütun, Çemberlitaş, Aya İrini Kilisesi, Yerebatan
Sarayı, Topkapı Sarayı, Süleymaniye, Sultanahmet, Ayasofya, Küçük
Ayasofya, Beyazıt, Şehzade, Yeni (Valide), Nuruosmaniye, Laleli Camii
gibi camiler, Mısır Çarşısı, Kapalıçarşı, Gülhane Parkı, İstanbul
Üniversitesi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://lisegenclik.forum.st
 
Eminönü....
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ℓiѕєℓiℓєяiη вυℓυşмα ησктαѕι :: TüRKiYE :: Marmara Bölgesi-
Buraya geçin: